Virüs ve İspanya -1-

Dünya genelinde Aralık 2019’dan bu yana Covid-19’a yakalanmış kişi sayısı 6.5 milyona ulaştı. 380 bin kişi de bu salgından yaşamını yitirdi.

 

Konu Koronavirüs. Aklıma Coruna’dan geldi.

Dünya genelinde Aralık 2019’dan bu yana Covid-19’a yakalanmış kişi sayısı 6.5 milyona ulaştı. 380 bin kişi de bu salgından yaşamını yitirdi.

Asrın görünmeyen bu düşmanı dünyayı alt üst etti.

Üretimi durdurdu.  Tüketimi de en alta indirdi.

200 milyon insanı işsiz bıraktı.

20 trilyon dolar kaynak tüketti.

1 milyar ton petrolü depolarda tuttu.

Binlerce şirketi iflas ettirdi.

Doğal olarak dünyanın gündemini değiştirdi.

Çeşitli bölgelerde yaşanan 45 çatışma/savaşı dondurdu.

Hava kirliliğini yüzde 75 oranında temizledi.

Ozon tabakasındaki deliği onardı.

Bütün insanları eşitledi.

Suya, sabuna dokunmamızı maksimize etti.

Kibarlaştırdı.

Birbirine saygılı yapmayı anımsattı.

Büyük olasılık da tüm bunlar geçici olacak.

Oldu da. Bir minibüse 35 kişi binerek.

Yurttan biraz uzaklaşayım. Kıtamızın batıdaki ucuna. 8 bin kilometre uzunluğundaki plajlarıyla turizmdeki rakibimiz. İspanya…

Ülkede neler yaşandığı konusunda sizlere bilgiler vereyim dedim. Biraz da coğrafik bilgi.

Hem Atlantik/Atlas Okyanusu’na hem de Akdeniz’e kıyısı olan 2 ülke daha var:

Sınır komşusu Fransa ve deniz komşusu Fas.

“Neden İspanya’yı ele aldın?” derseniz…

Birçok defa gittim. 10’dan fazla kentini ziyaret ettiğim ender ülkelerden. Bazı kentlerini ise en az 3’er kez gördüm. Bunlardan biri de La Coruna.

Dünyaca ünlü, bizde de zincir halinde bulunan bir tekstil firması. Burası ana üretim merkezi. Demiştim konu, Coruna’dan aklıma geldi.

Ayrıca İspanya’da iki gazeteci arkadaşım yaşıyor. Biri en büyük adasında Mayorka’da  yaşıyor. İspanyol vatandaşı.

Diğeri Barcelona’ya yakın bir sahil kasabasında yaşıyor. Oturma/çalışma izni var. Vatandaşlığın da eli kulağında.

İspanya, Avrupa Birliği (AB) üyeleri içinde ekonomisinin yanı sıra Koronavirüs salgını olayında en kötü durumda olan ülkelerden. Hani, “Çöktü, battı, yandı, bitti” dersiniz ya…

Son yüzyılın en kötü dönemini yaşayan, ekonomisi yüzde 5.2’lik düşüş gösteren İspanya gibi, İspanyol halkı da bu durumdan negatif etkilenmiş durumda.

2 Haziran itibarıyla virüsten hasta yatanların sayışı 286 bin 718’e, ölenlerin sayısı da 27 bin 127’ye ulaştı.

İspanya Sağlık Bakanlığı, 1 ve 2 Haziran’da ülkede Covid-19 kaynaklı ölüm tespit edilmediğini duyurdu. Mayısın son haftasında ise 25-31 tarihleri arasında salgından hayatını kaybedenlerin sayısı 34’te kaldı.

Yine 2 Haziran tarihiyle 165 bin 353 vakanın bulunduğu ve 4 bin 585 can kaybının yaşandığı Türkiye’deki gibi İspanya’da da işyerleri, fabrikalar geçici olarak kapatıldı.

Ülkede 3.3 milyon olan işsiz sayısı, Koronavirüs’ün musallat olmasıyla birlikte yüzde 19 daha artarak 4 milyona çıktı. Bu da istatistiklere tarihi seviye olarak geçti.

An itibarıyla barların ve plajların açık olduğu (Birçok kentte mayısın ilk haftasında plajlar egzersiz için açılmıştı) ülkede, henüz diskotekler kapalı.

Ana kıta-adalar ve adalar arası hava trafiği normale döndü. İspanya Havayolu şirketi Iberia, 15 Haziran tarihinde de yurt dışı uçuşlara başlıyor.

Gazeteci arkadaşlarımın ikisine de sordum, “N’olacak bu İspanya’nın hali?” dedim.

Sen misin soran! Hayır, hayır. Pişman olmadım. Hayıflandım.

Hükümetin ve belediyelerin yardımları konusunu peş peşe sıralayıverdiler…

Orada her şeye belediyeler bakıyor. Polis, ambulans (vb) onlara bağlı.

Yardım için sadece belediyelere başvurmak yeterli. Elbette eyaletler arasında hizmet konularında farklılıklar olabiliyor.

En önemlisi, bu ülkede yardım almak için illa ki vatandaş olmak zorunluluğu yok. Oturma izni ya da oturma+çalışma izni olanlar tüm yardımlardan faydalanabiliyor. 

“Vatandaşlık maaşı” diyorlar ama vatandaş olmayanlara da veriliyor.

Yıllık 3 bin 200 Euro kira yardımı var. Ayda 267 Euro’ya denk geliyor gibi.

İş bulma kurumu olan SEPE’ye başvurarak ya da kendin iş bulduğun zaman, bu para faizsiz ve belirli oranlarda geri ödemeli olarak veriliyor. Fazla bir miktar değil ama yine de herkes için ilaç gibi.

Üstelik 6 ay boyunca kiralar ertelenmiş durumda. Ev sahibi de bu sürede ses çıkartamıyor. Zira kanunen yasak. Ayrıca 3 bin 200’ü verince, ev sahibi olarak o da keyifleniyor.

Son 1 yılda 2 ay çalışmış olsan bile işsizlik yardımı parasını alıyorsun. En başta turizm sektöründe çalışan mevsimlik işçiler için can simidi, hayat öpücüğü.

Hemen bir sonraki yazımda sizlere; özelleştirilen hastanelerden maddi yardımlara, yardım paketlerinin içinde neler olduğuna kadar bilgiler vereceğim.

Atilla Kızıltan

Atilla Kızıltan

biyografiniz...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir