Ne güzel insanlarımız var

Resmi dairelerde herhangi bir işi halletmek, çoğu zaman deveye hendek atlatmak gibi bir şeydir. Mutlaka bir sıkıntı çıkar, daha doğrusu çıkarılır. Karşınızdaki memur, mutlaka bir…

Resmi dairelerde herhangi bir işi halletmek, çoğu zaman deveye hendek atlatmak gibi bir şeydir. Mutlaka bir sıkıntı çıkar, daha doğrusu çıkarılır. Karşınızdaki memur, mutlaka bir eksiklik bulur, işiniz yarım kalır. Halbuki o eksik bulunan şey çok da önemli bir şey değildir. Ama bir türlü anlatamazsınız, olmaz dendi mi olmaz.
İnsan, Resmi daireye gidince nedense ayakları hep geri geri gider. “Acaba işimi halledebilecek miyim?” sıkıntısı beynini kemirir durur. Eğer bir sorun çıkmazsa dünyanın en mutlu insanlarından biri olur belki de. Bu olaylar herkesin başına çok gelmiştir. Çünkü mutlaka resmi dairede işiniz olmuştur.
Eskiden “Bugün git, yarın gel” diye bir slogan vardı. Resmi dairelere yolu düşenler bilirlerdi ki, işler o gün için bitmeyecek ve görevli memur mutlaka “Bugün git, yarın gel” diyecektir.
Ne günlerden geçti Türkiye.
İnşallah bir daha da o günler geri gelmez. Gerçi bugün de var, yarın da var olacaktır ama rüşvet denilen illet, önceleri tam bir anahtardı, her kapının kilidini açan anahtar.
Rüşvet verirseniz işiniz 5 dakikada hal olur, vermezseniz aylarca uğraşır dururdunuz.
O günleri çok görmüş ve yaşamış bir gazeteci olarak, nelere şahit oldum nelere… Yazmaya kalksam yüzlerce sayfalık kitap olur. Neyse…
Neden yazdım tüm bunları?
Uzun zamandır resmi dairelere yolum düşmemişti. Bir adres değişikliği için Kadıköy Nüfus Müdürlüğü’ne gitmem gerekti. Ve tabii ki gittim. Ama inanır mısınız beynimde hala o eskilerden kalma düşünce kol geziyor. “Mutlaka bir sıkıntı olabilir” diye.
Gereken tüm işleri yapmıştım ve mesela, randevumu almıştım. Randevu saatinde müdürlüğün kapısındaydım. Kapıda duran numaratörden de sıra numaramı aldım. Beklemeye başladım. O arada başka biri kapıdaki görevliyle tartışıyordu, görevli “Olmaz aldığın numara istediğin iş için geçerli değil” deyince içime bir kurt düştü, ben de sordum, “Aldığım numara doğru mu?” diye. Aldığım cevap aynıydı. “Bu numara ile o işin olmaz. Yeniden randevu alacaksın” demez mi? Ben şaşkın şaşkın “İyi de başka bir numaratör yok ki. Bir tek bu var, o da vatandaşlık numarasını sorduktan sonra fişi veriyor” dedim. “Valla, sıranı bekle belki işini yaparlar” deyince ben durur muyum, hemen bir üst kata çıkarak, oradaki bir görevliye durumu anlattım, o görevli de bir masa göstererek, “Şefimle bir görüşün” dedi.
Şef hanım, beni dinledikten sonra aldığım numaranın üzerine   “Yapılsın” diye bir yazı yazdı ve sıramın gelmesini beklememi söyledi.
Teşekkür ettim ve daha bir dakika geçmedi ki, ismimle bir vezneden çağrıldım. Bir bayan memure, bana önce “Hoşgeldiniz” diyerek ne istediğimi sordu, sonra da bilgisayarına girerek işlemlerimi yapmaya başladı. Değiştireceğim adreste kızımın ikamet ettiğini görünce, onun Muvafakat  vermesi, ya da müdürlüğe gelmesi gerektiğini söyledi. İçimden “Tamam, başladık işte beklenen oldu” derken, kızıma telefon açmamı ve onun E-Devlet’e girerek muvafakat verebileceğini söyleyince rahat bir nefes aldım.
Kızımı aradım, gerekeni söyledim ama nasıl yapacağı konusunda tereddüt ettim. Görevli memure hanım telefonu alarak kızımla konuşmaya başladı ve ona telefonla gereken işleri yaptırdı. Tabi bunlar yine en az 10-15 dakika sürdü. Sabırla, hoşgörüyle ve gülen yüzü, pozitif enerjisiyle, işimi halletti.

Sayın Eliz Şengül Kartal hanımefendiyi inanın hiç unutmayacağım. Ülkemde böyle güzel insanların olmasına inanın çok seviniyorum. Keşke resmi dairelerdeki insanların hepsi Onun gibi olabilse. Teşekkürler Eliz hanım. Canı gönülden teşekkürler ediyorum size.

Zakir Barutçu

Zakir Barutçu

Bu alana biyografinizi ekleyebilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir