Askeri ücret, gasteci, Gaassaray!

Takıntım var. “Örneğin mesela”ya… “Nüans farkı”na… “Ful dolu”ya (Söylenirken tek L kullanılıyor da).

Bu gibi kelimelerin ikisinin art arda aynı cümlede söylenmesine…

Aşçı yerine ah çeken kişi gibi “ahçı” denmesine… Eşofman yerine eşortman, herkes yerine her defasında anlamına gelen ama bitişik söylenen herkez kelimesine…

Şarj yerine şarz diyene… Öyle ki ünlü komedyen Cem Yılmaz bile bunu şovunda konu yapıp, “Yanlış değil. Elektriğin 5 şarzı… Fiş, kablo” diye “ti”ye aldı, alıyor.

Yanlış yerine yalnış hatta yannış; yalnız yerine yanlız hatta yannız; bıçak yerine pıçak hatta piçak; gardırop yerine sanki tren garındaki dolap gardolap diyenlere…

Tiksindim diyemeyip tiskindim, şemsiye diyemeyip şemşiye, pasaport diyemeyip paşaport, naylon yerine laylon, sebze yerine zebze, mütavazı yerine mütevazi diyenlere… Takıntım var.

ALAFORTENFONİ

1980-81 yıllarında roketatar bölüğünde asteğmen olarak görevdeyim. Erlere, bu silahı anlatıp tekrarlatıyorum. Silahın ucunda bir aygıt var. Adı, “Alev örten huni” idi. Acemi erlere tekrarlatıyorum. Duyduğum kelime: “Alafortenfoni”…

Güler misin, ağlar mısın? Onların söylediği daha zor. Çavuşlarla doğrusunu ezberletene kadar göbeğimiz çatlardı.

Haydi bu yanlışları yapanların yaşam tarzına, tahsiline, çevresine bakıp es geçer, kafaya takmaz, düzeltebilmek için gayret sarf edebilirsiniz. Becerebildiğiniz kadar.

Asıl takıntım çok daha farklı: Ekrandaki okumuş çocuklara… Yorum yapanlara. Spikerlere. Göğüslerini gererek meslekte kaç yıllık olduklarını söyleyenlere… Mesleğini telaffuz edemeyenlere ne demeli. Bazen üşenmiyor not alıyorum. Nasıl mı?

GAZETECİ DİYEMİYOR MU?

Fox TV’deki Çalar Saat sunucusu İsmail Küçükkaya’dan başlayayım. Net tarih de vereyim. 28 Eylül 2020. Saat 09.32… İsterse arşivinden baksın. Kendi mesleğini telaffuz edemiyor. Gazeteci yerine gasteci diyor.

Her zaman şu esprili bilgiyi veririm:

Gazeteci, gazetecilik okulunu bitiren veya alaylı da olsa uzun yıllar bu meslekten ekmek yiyenlerdir. Gasteci ise hani eskiden sürekli geçerlerdi. Kollarında matris (gazete kartonu), içinde çeşitli gazetelerle sokaklarda bağırırlardı. Hatta Covid-19 zamanı sokağa çıkma yasakları olduğunda kapımızın önünde “gasteeeeee” diye bağırarak satış yapan kişiler. İşte onlar gasteci derim.

Haksız sayılmam değil mi?

ASKERİ ÜCRETÇİLER

İşte bir başka net tarih. Yine Fox, yine Çalar Saat. Ama bu sefer İlker Karagöz.

7 Temmuz 2020, saat 10.13…

Konuk Özgür Özel. Eczacı. CHP milletvekili ve sözcüsü. Birkaç dakika içerisinde tam 3 defa “askeri ücret” dedi.

Dünyada ilk olarak 1890 yılında Avustralya ve Yeni Zelanda’da hayata geçtiğini, Avrupa’da 1900’lü yılların başında, Türkiye’de ise 1973 yılında uygulanmaya başladığını bir kenara bırakalım.

Sanki diğer radyolarda ve TV kanallarında sunucular ve haberciler doğrusunu mu söylüyor? Genellikle hayır. Hem mesleğinin hem de üzerinde konuştuğu konunun telaffuzunu bilmiyor.

Jülide Gülizar, Zafer Cilasun, Can Akbel, Tuna Huş, Mesut Mertcan ve sonraki kuşaklarda nice ciddi spikerler vardı. Hiç diksiyonda hata yaparlar mıydı? Hatırlamıyorum.

BAŞKANI GAASSARAY DERSE

Biraz da spor yapalım. Bu konuda ilk sırayı Galatasaray ve Sarı Kırmızı’ya gönül verenler, taraftarlar alıyor.

Sporcular, okullu ya da alaylı yorumcular…

Üstelik ya bu takımda top koşturmuşlar, ya da okulunda okumuşlar. Hem de kulübün başkanı olmuşlar, ama Galatasaray diyemiyorlar.

TRT Spor’da saat 22.05. Mustafa Cengiz. Herhangi bir konuşmasını da dinleseniz, hem okuduğu okulun, hem de başkanı olduğu kulübün adını, “Gaassaray” ya da “Gassaray” olarak söylüyor.

Maç sonrası Sarı-Kırmızılı spor yorumcularını dinleyin. Hem de bu takımda yıllarca ter dökmüş.

Gaassaray demesi bir yana ünlü santraforunun adını bile söyleyebilmekten aciz. Gazetelerde sayfa sayfa “Falcao” yazmasını bırakın (ki önemli olan okunuşu, söylenişi / Falkao), o an ekranda da “Falcao” yazıyor. Okuyamıyor bile… Okusa ya Falcao diyecek ya da Falkao. Tabii doğru söyleyenler var. Peki o ne diyor: Falkoa…

Bunlar maç sonrası ahkâm kesiyor. Takımın kurgusu hakkında yorum yapıyor. Yazık…

Dedim ya, takıntım var.