“Allahım beni böyle ağlat”

Azerbaycan bayrağını Karabağ’da astık. Yıllardır buruktuk. Hüzünlüydük. Karabağ özgür çok şükür. 28 yıllık esaret 2 ayda bitti. Ve hak yerini buldu. Hepimiz sevincimizden ağlıyoruz. Şair Bahtiyar Vahapzade’nin şiirinde dediği gibi, “Allah, beni ağlatanda böyle ağlat”

Elçibey ne demişti, “Karabağ Azerbaycandır.”

“Çırpınırdı Karadeniz” türküsünün sonunda “inşallah” diyen Azerin’in duaları kabul oldu. Azad oluşun kutlu, zaferin mübarek olsun can Azerbaycan. Güzel haberlere hasret kalmıştık.

90’lı yılların başında başlayan Karabağ işgali, 1992 yılında Hocalı’da büyük bir acıya dönüşmüştü. Bu acı yıllardır yüreklerde hiç sönmeyen bir közdü. Türküler ağıta dönüşmüştü.

28 yıl sonra iki ay süren savaşın ardından acının yerini çok şükür zafer sevinçleri aldı. Peşpeşe Azerbaycan bayrakları asılmaya başladı Karabağ’ın her köşesine. Bayraklar asılırken sevinç mutluluk gözyaşları eşlik ediyor.

Ermenistan’ın başkenti Erivan başta olmak üzere, ülke genelinde halk sokaklara çıktı. Protestocular hükümetin ve Paşinyan’ın istifasını istiyor. Muhalif partiler de taraftarlarını sokağa çağırıyor.

İlham Aliyev’in Azerbaycan’ın Ermenistan karşısındaki tarihi zaferini ilân etmesinin ardından kaybeden Paşinyan, “Anlaşma benim ve halkım için inanılmaz derecede acı” ifadelerini kullandı. Dağlık Karabağ’ın sözde lideri Arayik Harutyunyan’dan da bir itiraf geldi. Harutyunyan, imzalanan ateşkesle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Çatışmalar aynı hızda devam etseydi birkaç gün içinde Karabağ’ın tamamını kaybedecektik” ifadelerini kullandı. Paşinyan, “Anlaşma benim ve halkım için inanılmaz derecede acı” ifadelerini kullandı.

İçimizden “çatışmalar keşke birkaç gün daha devam etseydi de Karabağ’ın tamamını alsaydık” düşüncesi geçmiyor değil. Şuşa zaferinden sonra Rusya araya girmiş oldu.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında imzalanan anlaşmanın Ermenistan’ın askeri yenilgisi anlamına geldiğini defalarca üstüne basa basa söyledi.

İlhami Aliyev yaptığı konuşmada, zaferle ve yapılan antlaşmayla ilgili detaylı bilgiler verdi.

“Bugün Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorununa son verildi” diyen Aliyev, üçlü anlaşmanın sorunun çözümü konusunda “son nokta” olacağını belirtti.

Anlaşmanın imzalanmasında Azerbaycan ordusunun son günlerde elde ettiği askeri başarıların büyük rolü olduğunu belirten Aliyev, “27 Eylül’den bugüne kadar 300 civarında yerleşim biriminin kurtarılması Ermenistan ordusunun belini kırdı. Paşinyan bu anlaşmaya imza atmak zorunda kaldı. Fakat çok miskin ve acınacak bir durumda. Ben ise büyük gurur ve sevinçle imzamı attım. Çünkü bu anlaşma, uzun yıllar süren işgale son veriyor” ifadelerini kullandı.

Anlaşma çerçevesinde, Rusya barış güçlerinin bulunduğu sekizinci Il-76 Ulyanovsk’tan Dağlık Karabağ’a uçtu.

Karabağ’a gönderilen Rus barışı koruma tugayının tüm askerlerinin sözleşmeli askerler olduğu belirtildi. Anlaşma çerçevesinde, Dağlık Karabağ’da temas hattında ve Laçın koridorunda Rus barış gücünden hafif silahlı 1960 asker ile 90 zırhlı personel aracının konuşlanacak.

Rus barış gücünün burada kalış süresinin 5 yıl olacağını bildiren Aliyev, taraflar 6 ay öncesinden itiraz etmezlerse sürenin 5 yıl otomatik olarak uzatılacağı bilgisini verdi.

Aliyev, tarafların ateşkese uymasını denetlemek amacıyla bir mekanizmanın oluşturulacağını, gelecek 3 yılda Dağlık Karabağ’la Ermenistan’ı bağlayan yeni yolun yapılmasının öngörüldüğünü belirtti.

Kısa sürede gelen zaferin ardında kuşkusuz Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşu var. Aliyev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve kardeş Türk halkına defalarca teşekkür etti.

Sonuçta; Karabağ azad oldu! Ermenistan şok üstüne şok oldu! Paşinyan ülkesinde istenmeyen adam oldu. Zafer Azerbaycan’ın oldu.

Karabağ’ın kalbi Şuşa Kalesi’nde Türkiye ve Azerbaycan bayrakları birlikte dalgalanıyor.

“Türkün şanlı bayrağını Karabağ’a asacağız” derken hiç şaka yapılmıyordu.

Hocalı’da şehit olanlar bugünlere de şahit olmuştur. Kanları yerde kalmadı.

Yazının da başlığı olan Azerbaycan’ın büyük şairi Bahtiyar Vahapzade, 24 Ağustos 2001’de Türk Yıldızları’nın Bakü semalarında uçuşu nedeniyle kaleme aldığı “Allah, Beni Böyle Ağlat” şiirinin bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Öz helâl Türk Yıldızlarım

Uçtu benim öz gözümde

Aslan gücü, kaplan azmi

Duydum o gün bileğimde.

Bana parmak gösterene

Öz yerini bellettiler

Onlar Bakü semasına

Yürek resmi resmettiler

Dediler ki, sizinledir

Daim bizim yüreğimiz

Her aşkımız her dileğimiz

Ben ağladım sevincimden

Allah, beni ağlatanda böyle ağlat”

Ahmet Dur

Ahmet Dur

Bu alana biyografinizi ekleyebilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir